Diş ağrısı insanların günlük yaşantıda en çok karşılaştıkları hastalıklardan birisidir. Birçok farklı sebepten oluşsa da en çok karşılaşılan sebep kişinin düzenli ve sağlıklı bir ağız ve diş bakımı yapmamasından kaynaklanır. Genel olarak diş ağrısı, ağrıya sebep olan bölgede yoğun olmak üzere çene, yüz ve şakak kısmında oluşan ağrıya denilmektedir. Diş her ne kadar sert bir yapıda gibi görünse de besinleri daha sağlıklı öğütmemiz için dişin en dış kısmında dişe sertliği veren diş minesi bulunur. Dişin ortasında diş özü denilen yumuşak ve süngerimsi bir kısım bulunmaktadır. Ağrıya sebep olan en önemli faktör diş özünün çürümeye bağlı olarak dezenformasyona uğramasıdır. Besinlerden ve çeşitli nedenlerden dolayı diş minesi aşıldıktan sonra ağız içerisindeki bakteriler diş özüne rahatlıkla yapışarak diş ağrısına neden olan çürümeyi ve süreci başlatır. Diş özü tahrip olduktan sonra dişi besleyen damarlar ve sinirler açıkta kalır. Kişi herhangi bir yiyecek yediğinde veya içecek içtiğinde özellikle soğuk ve sıcak olma durumunda besinler açıkta kalan dişi besleyen sinirlere değerek ağız ve çene bölgesine yayılan bir ağrıya neden olur. Diş çürüğü olan ve ağrı hisseden kişilerin en çok hata yaptığı safhalardan birisi de bu noktada başlamaktadır. Herhangi bir yiyecek veya içecek alınmadığında ağrının geçebileceği düşünüldüğünden günden güne ağız içerisindeki bakteriler diş özünü ölür ve enfeksiyona sebep olur. Enfeksiyonun sinirlere kadar ulaşmasından sonra dişte apse oluşur ve özellikle geceleri uyutmayan ağrılara ve baş bölgesinde şiddetli zonklamalara sebebiyet verir. Bu safhada acil bir tedavi yöntemi belirlenmediği sürece ilerleyen safhada geri dönülemez sonuçlara yol açar ve kişi diş kaybı yaşar. Diş kaybının yanı sıra yanlış tedavi yöntemleri de uygulanırsa eğer hasta dişini kaybetmekle kalmaz çürük yani enfeksiyon ve iltihaplanma diğer dişlere de sıçrayabilir ve ağrıyı daha da şiddetlendirerek kusma halsizlik, baş dönmelerine ve şişliklere sebebiyet verir. Her ne kadar dişlerdeki bir tahribat sonucu diş ağrısı çeksek de pek çok farklı neden de diş ağrılarıyla karıştırılabilir ve dişler bu durumdan etkilenmeyebilir. Yine ağız ve diş bakımının eksik veya hiç yapılmamasından dolayı oluşan diş etleri rahatsızlıkları, sinüzit, baş ve yüz bölgesindeki eklem rahatsızlıkları bu duruma örnek gösterilebilir.
Diş ağrısı kişinin yaşam tarzına ve beslenme şekline bağlı olarak oluşmasının yanında doğal ve evrimsel biyolojik nedenlerden de olabilir. Çocuklukta yeni çıkan dişler diş ağrısına sebep olurken yetişkinlerde 20lik diş denilen dişlerin çıkması da diş ağrılarına sebebiyet verir. En sık rastlanan diş ağrısı nedenleri kişinin yanlış beslenme, ağız ve diş bakımı yapmaması ve düzenli olarak yaptırılması gereken doktor kontrollerini ihmal etmesidir. Diş ağrısının en temel nedeni dişin ortasında diş minesi denilen sert tabakayla kaplı olan diş özünün iltihaplanmaya başlamasıyla oluşur. Genellikle düşler çürüdüğünde, dişlerde delik veya çatlak oluştuğunda ortaya çıkar. Diş çürümesinden farklı olarak gerçekleşen bir cerrahi oral operasyondan sonra veya diş çekiminden sonra boşlukta kalan diş yerinde yemek yenilirken de diş ağrısı oluşabilir. Diş ağrısına neden olan etkenleri kısaca şöyle sıralayabiliriz;
* Diş çürümeleri: Beslenme, sigara ve alkol alışkanlıklarına bağlı olarak diş minelerinin aşınması sonucu oluşur.
* Diş eti hastalıkları
* Diş abseleri
* Gömülü dişler (20 lik dişler)
* Sinüzit
* Baş ve çene bölgesinde bulunan eklem rahatsızlıkları
Diş ağrısına neden olan çürüklerin oluşmasının en büyük sebeplerinden biri olan alkol ve sigara ağızdaki diş minelerinin aşınmasında büyük rol oynar. Alkol asidik bir madde olduğu için diş minelerini aşındırma özelliğine sahiptir. Alkol gibi içerisinde asit bulunan birçok yiyecek ve içecek diş minelerine zarar verip aşınmalarına neden olur. Bunun yanında şekerli yiyecek ve içecekler, gazlı içecekler, sert cisimler, kabuklu yiyecek ve kuruyemişler de diş ve diş etlerine zarar verdiği için diş ağrılarına neden olur.
Ağız ve diş hastalıklarının hem nedeni hem de bir sonucu olarak ortaya çıkabilen diş çürümeleri genellikle diş ağrıların en temel nedenlerinden biridir. Geçirilen bir cerrahi oral operasyondan sonra dişin hassas noktalarını ortada bırakabilecek bir durumda ağız içerisindeki bakterilerin hassas noktaya yapışarak orada üremeleri dişi çürütebilir. Bundan bağımsız olarak da yediğimiz yiyecek ve içeceklerin asidik, bazik; sertlik, yumuşaklık gibi özelliklerine dikkat edilmeden tüketilmesi de diş çürümesine dolayısıyla diş ağrılarına neden olabilir. En genel ve en çok rastlanan diş çürümesi olayı dişin en dış tabakasındaki diş minesinin ağızdaki bir takım bakterilerin ürettiği asitlerle aşınarak dişin orta bölgesinde bulunan yumuşak ve süngerimsi doku olan diş özüne ulaşması ve orayı tahrip etmeye başlamasıdır. Daha çok ağrının görülmediği bir safha olmasının yanı sıra ilerlemesi durumda dayanılmaz baş ve çene ağrıları ve baş bölgesinde şiddetli zonklamalara neden olur. Diş çürümesinden sonra alınan yiyecek ve içecekler özellikle soğuk veya sıcaksa çürümeye bağlı olarak dışarıda kalan diş sinirlerine değdiği zaman çene bölgesinde ani ağrılara neden olabilir.
Diş ağrısının oluşmadan önlenebilmesinin en kesin ve doğru yolu günde en az iki defa diş fırçalamak, ağız ve diş bakımının düzenli olarak yapmak. Anatomik sebepler dışında oluşan diş ağrıları kişinin kendi çabasıyla önlenebilmesi büyük ölçüde mümkündür. Ülkemizde yaygın bir çok kişi tarafından alışkanlık haline getirilmemiş düzenli doktor kontrolleri de diş ağrısı veya ağız ve diş hastalıklarının önlenmesinde en etkili yollardan birisidir. Diş çarpıklığı veya farklı diş bozuklukları olan kişinin bir süre sonra diş ağrısı çekmesi kaçınılmazdır. Bunun için erken yaşta hem kişisel ağız ve diş bakımı hem de doktor tarafından uygulanabilecek tıbbi yöntemlerle bu ağrılar oluşmadan önlenebilir. Aynı şekilde 20’lik diş olarak nitelendirilen gömülü dişlerin kendiliğinden çürümemesi durumunda ağrının şiddetinin artmasını beklemeden cerrah yöntemlerle çekilebilir böylece ağrı önlenebilir.
Diş çürümesi durumunda erken tanı ve tedavi uygulanmadığı zaman dişin dış kısmını aşındırıp diş özüne doğru ilerleyen mikroorganizmalar diş özünü de tahrip ederek dişleri besleyen sinir ve damarlara yani diş köküne kadar ulaşır. Bu safhada kökün içerisine ve diğer bölgelere yayılmasını engellemek için kanal tedavisi uygulanmaya başlanırsa eğer diş kaybı oluşmaz. Tedavi edilmezse eğer diş köküne yayılan mikroorganizmalar sinirleri ve damarları tahrip ederek çenenin diğer kısımlarına ve diğer diş köklerine kadar yayılmaya yol açar. Diş kökünde oluşan iltihaplanma kişiye dayanılmaz ağrılara ve baş bölgesinde zonklamalara ve yanaklarda şişmeye (apse) sebep olur. Bu safhada hastaya enjeksiyon yoluyla ağrı kesici veya narkoz verilerek dişler köklerinden ve sinirlerinden ayrılır. Çekilen dişin yerine yeni diş çıkmayacağı gibi boş kalan yerde diğer dişlerin hassas noktaları da açıkta kalacağı için beslenme ve ağız ve diş bakımına özen gösterilmelidir.
Dişlerde hissettiğimiz ağrıların en sık rastlanan nedeni çürükler olsa da bazı durumlarda çürük olmadan da diş ağrısı çekebiliriz. Çene bağlarının zayıflığının getirdiği bazı durumlarda, bruksizm hastalığı görülen kişilerde, diş düzeninin çarpık olduğu durumlarda ya da dişteki bir çatlak veya delikten dolayı açıkta kalan diş sinirlerine sıcak veya soğuk bir yiyecek, içecek değdiğinde de dişlerde ağrı oluşabilir.
Diş ağrısı insanların günlük yaşantıda en çok karşılaştıkları hastalıklardan birisidir. Birçok farkl..
Devamını OkuDiş Apsesi Nedir? Diş etlerinde ya da diş üzerinde biriken irin tabakası ya da irin oluşumu şekli..
Devamını OkuDiş Eti Çekilmesi Tedavisi Nasıl Yapılır? Diş eti çekilmesi tedavisi sırasında, hastalar mutlaka di..
Devamını Oku